28 Mayıs 2008 Çarşamba

yaz geldi

Eveeet yaz geldi! Geçen 9-10 ay boyunca bunu bekledim tabii sadece güzelliklerini düşünerek. Tabii insanın aklına yaz deyince sivrisinek gelmiyo haliyle. Ama şu an asıl koyan ÖSS. Hiç biteyecekmiş gibi gelen zaman pat diye geçti gitti işte artık 16 gün var. Ağlamak istiyorum sayın seyirciler modundayım ama ağlasam da sızlasam da geliyo yani bu yüzden ağlama evresini atlattım çabucak. Bloga yazmayı seviyorum o yüzden böyle şeyleri buraya yazıyorum zaten bu blogu okuyan insanlar da anladı benim arada buraya içimi döktüğümü o yüzden muhtemelen ilk 2 cümleyi okuyup devamının okunası olup olmadığına karar veriyorlar bu yüzden rahatım :) Neyse işte sevgili blog anlayacağın fazla sıkıldım bu ara. Boş zamanlarımı 20 gün sonra nerde olacağımı düşünerek harcıyorum çok hoş oluyo mutlu oluyorum sonra yine ders dersane deneme cart curt a dalıyorum. Sustum artık kendime acımaya başlayacağım yoksa. Sana iyi geceler blog herhangi biri bunu okuduysa da ona da selam olsun mutluluklar diliyorum kendisine. Görüşürüz.

25 Mayıs 2008 Pazar

yardım kampanyaları

İnternet üzerinden yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmek artık gerçekten çok kolay. Aha buradan fakirlere yardım edebilirsiniz ayrıca dikkatinizi çekmek istediğim bişi var ki o da girdiğiniz sayfanın üst kısmında sekmeler var başka konular için örneğin yağmur ormanlarının korunmasıyla ilgili bi sekme var işte onlara da tıkıldarsanız belki bi işe yarar... saygılarımı sunuyorum okuyucu. Görüşürüz

kategorize edilmesi amacıyla yazıyorum; I feel so sad.

19 Mayıs 2008 Pazartesi

Aşk bitti

Aşk bitti
Elimden sanki minik bir balık kayıp gitti
Aşk bitti
İçimden sanki bir şeyler kopup gitti
Aşk hiç biter mi
Hiç bir şey olmamış gibi
Boşlukta kaybolup gider mi
Aşk hiç biter mi

Kalır adımızla
Bir sokak duvarında
Bir ağaç kabuğunda
Bir takvim kenarında
Kalır bir çiçekte
Bir defter arasında
Bir tırnak yarasında
Bir dolmuş sırasında
Kalır bir odada
Bir yastık oyasında
Bir mum ışığında
Bir yer yatağında
Aşk hiç biter mi

Kalır dilimizde
Yinelenen bir şarkıda
Bir okul çıkışında
Bir çocuk bakışında
Kalır bir kitapta
Bir masal perisinde
Bir hasta odasında
Bir gece yarısında
Kalır bir durakta
Yırtık bir afişte
Buruk bir gülüşte
Dağılmış yürüyüşte
Aşk hiç biter mi

Kalır bir sokakta
Bir genel telefonda
Bir soru yanıtında
Bir komşu suratında
Kalır bir pazarda
Bir kahve kokusunda
Bir tavşan niyetinde
Bir çorap fiyatında
Kalır bir yosunda
Bir deniz kıyısında
Bir martı kanadında
Bir vapur bacasında
Aşk hiç biter mi


Bu şarkıyı kadın öyle bi söylüyo ki şarkının başında tabii biter diye düşünenler sonunda aşığım aslında ben diyo :)

I feel happy (şu sayım baabında yazayım dedim :) )

9 Mayıs 2008 Cuma

ayrılık sevdaya dahil

Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın
En görkemli saatinde yıldız alacasının
Gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader
Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın

Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan
Onu çok arıyorum onu çok arıyorum
Heryerimde vücudumun ağır yanık sızıları
Bir yerlere yıldırım düşüyorum
Ayrılığımızı hisettiğim an demirler eriyor hırsımdan

Ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu
Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş
Tedirgin gülümser çünkü
Ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili
Hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
Her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili

Telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
Gittikçe genişliyen yakılmış ot kokusu
Yıldızlar inanılmıyacak bir irilikte
Yansımalar tutmuş bütün sahili
Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
Öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil
Çünkü ayrılanlar hala sevgili


Yanlızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık
Hava ağır toprak ağır yaprak ağır
Su tozları yağıyor üstümüze
Özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
Eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı
Karanlık çöktü denize
Yanlızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin
Ne yanına dösen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin
Kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan
Bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince
Sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice
Yalnızların en büyük sorunu
Tek başına özgürlük ne işe yarayacak
Bir türlü çözemedikleri bu
Ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına
Benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak
Suç ortağı bir sevgiliyle


Sanmıştık ki ikimiz
Yeryüzünde ancak birbirimiz için varız
İkimiz sanmıştık ki
Tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız
Hiç yanılmamışız
Her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi
Tuz parça kırılsak da
Hala içimizde o yanardağ ağzı
Hala kıpkızıl gülümseyen -sanki ateşten bir tebessüm-
zehir zemberek aşkımız


Attila İlhan

2 Mayıs 2008 Cuma

sonunda...


Dün son kez okula gittik bi de karne günü gidicez ve lise biticek. ben bitmesini en çok isteyenlerdendim ama dün ağladığım kadar hiç ağlamadım heralde... hatta öyle ki o kadar ağlayabileceğimi bilmiyordum. o okul ortamı bitiyo dostlardan ayrılıyoruz diye tüm sıkıntımız... yoksa salak hocalar ve yazılılar ve bilimum gereksiz şeyden kurtulmak hoş tabii... neyse öyle işte buraya da yazıyım tam olsn dedm ve yazdım artık susuyorum ta ki bir daha yazılacak bişey bulana kadar...