21 Mart 2011 Pazartesi

hayatımdaki tüm kötü şeylerde sen varsın..

6 Mart 2011 Pazar

sonunda!!


Bildiğin üzere bu hemşirelik yolundaki 3. yılım ve muhtemelen bahsetmişimdir daha önce sadece 1 kez damar yolu açtım. Bununla beraber arkadaşlardan kan alma girişimlerim olmuştu ancak hasta üzerinde bir deneyimim yoktu. Bize özel hastanede olduğumuzdan bu tür işleri yaptırmadıkları için üzgündük ve sonunda bizi Şişli Etfal'e yolladılar. Doğruyu söylemek gerekirse bayağı korktum ilk gün. devlet hastanesinde hemşireler öğrencilere ters gidermiş diye duymuştum. Ayrıca staj arkadaşımdan büyük şüphelerim vardı. Bir de bunların yanı sıra dersin hocası bizim katta olurmuş hep bunu da öğrendim tam oldum. Neyse ilk gün gittik staj arkadaşımla daha önce yaşadığım sürtüşmelere rağmen hiç bir şey olmamış gibi konuştuk ettik. sonra kata çıktık hemşireler gayet güzel karşıladılar bizi. Hemşirelerden birine laf arasında kan almadığımı ve almaktan da korktuğumu söyledim. Kadın burası eğitim araştırma hastanesi korkmana gerek yok kimse bir şey diyemez alırsın kan sorun olmaz dedi. Ben de peki deyip o anın gelmesini beklemeye başladım. Sonra ilk gün diye hoca geç de olsa geldi kata. Gayet güzeldi. Hatta iyi ki onun katındayım. Odaları falan gezdik hastalara eğitim verdik bebek sevdik falan. Sonra malesef hoca gitti biz kaldık.
Günün ilerleyen saatlerinde "öğrenci hemşireleeeeer" diye bir ses yankılandı. Hasta odasında olduğumuzdan ben arkadaşı bıraktım gittim neden çağırdıklarını öğrenmek için. Meğer hastalar gelmiş kan alınması gerekiyormuş. Şöyle bir çaresizlik geçti üstümden ama bunu bi yerde kırmak lazım deyip iyi dedim geliyorum. Gittim bi güzel hazırladım vacutainer ı. Şimdi burada açıklama yapmak istiyorum. Biz normalde Florance'da bile enjektörle kan alırız. Enjektörün iyiliği damara girdiğini daha çabuk anlaman. Bunda girdin mi girmedin mi ancak tüpü taktıktan sonra belli oluyor. Bahsi geçen alet de bu yandaki resimde görünmekte zaten. Neyse baktım ettim damar güzel denk geldi zaten bunun verdiği rahatlama ve hafif el titremesiyle soktum iğneyi. tüpü taktım ama aslında durması gerekiyor o tüpün orada sen kuvvet uygulamasan da bana durmicakmış gibi geldiğinden bir de tüple uğraştım ama tüpü sonuna kadar da doldurmayı başardım ilk seferimde. İşin kötüsü, şimdi normalde önce turnikenin açılması sonra tüpün çıkarılması sonra da iğnenin çekilmesi lazımmış. Ben bu sıralamayı deneme yanılma yöntemiyle öğrendim ve zırt diye çektim iğneyi daha turnikeyi açmadan tüpü çıkarmadan. Bu nedenle hastanın kanını fışkırttım bir kaç damla. Hani çok kötü bir şey değil ama ben bile korktum ne oluyo diye :D Olsun o kadar da. Sordum acıtmamışım. O kadına da burdan selam ederim. Ardından bir kadından daha kan aldım. O da sorun olmadı. Sonraki kadının damarını ilk başta buldum sonra bulamadım falan derken hemşireden yardım istemememe rağmen kadın anladı tereddüt ettiğimi telefonla konuşurken aldı vallahi kanı yolladı.
İkinci gün de sabah yatanlardan kan alınacaktı. 2 kişininkini ben aldım. Bir tanesi arkadaşın damar bulamadığı koldandı. Çok eğlendim vallahi şırıl şırıl aktı :D (böyle deyince sadist olduğum düşünülebilir ama değilim vallahi :D Onların canı acımadığında ben onlardan daha çok mutlu oluyorum.
Öyle bir şeyler işte blogcum. Değişik şeyler oldukça yazarım. Kendine dikkat et havalar soğuyacakmış!