11 Eylül 2008 Perşembe

Şımarıksın İstanbul!


Blogcum dün fark ettim ki biz İstanbul'u çok şımartmışız. Ankara'dayken hergün en az bir kere kurduğumuz cümle "İstanbul böyle mi bee"ydi. dün İstanbulu çok şımarttığımızı fark ettim ve bunu ona hiç yakıştıramadım. Sabah kardeşimle buluşmak için evden çıkarken yağmur çiseliyordu. Dedim nedir ki İstanbul'un olağan hali. 1-2 dakika sonra yağmur o kadar hızlandı ki bir dakika içinde sırılsıklam oldum. Buluşmamayı düşünsem de bunu fiiliyata geçirmedim ve yürümeye devam ettm yağmur yavaşladı ama ben bir kere ıslanmıştım eve dönsem otobüs kaçacaktı bi sonrakine binersem de çok gecikecektm neyse bindim otobüse yollar açıktı olabilecek en hızlı şekilde kardeşimin yanına gittim üstümü saç kurutma makinasıyla kuruttuk falan ama dışarısı birden o kadar sıcak oldu ki odadan çıkacak halimiz kalmadı ama blogcum aklında olsun biz kolay kolay oturmayız. Neyse zaten dayanamadık biraz dolaşalım dedik tabii çıkış o çıkış kardeşimin eşyaları yurda bırakmamız 9u buldu. Çünkü biz dışarı çıkınca diğer şeyleri unutuyoruz ama bunun sebebi İstanbul... Çünkü bize genelde hiç kazık atmaz. Neyse ev Bahçeşehir'de yurt Sarıyer'in anormal bi yerinde eve 12buçukta falan girdim güzel de bi fırça yedim ve hala İstanbul'a kızıyorum. Çünkü dönüş yolunda bana kazık attı. Ve "Bunu hiç unutmayacağım İstanbul" demek istiyorum sevgili blog. Beni dinlediğin için teşekkür ederm cicim öpücüklerim seninle.

Not: kırmızıyla çizili yol benim dönüş yolum kalın olan da kuş olsam gideceğim yol...

4 yorum:

Nakhar dedi ki...

o günkü yağmur için özür dileriz, O kadar sıcaklar vardı ki,

"ey anrım ağaçlar, topraklar kurudu hazır eylülde gelmişken gönderiver bulutlarını yıkansın nebat" demiştim akşam uyumadan önce, sabah yağmurun balkon gölgeliğine düşen yumruklarıyla uyandım :)

Jr. Baudelaire dedi ki...

yav yapmasına bişey demiyorum ama onun da bi adabı var. hem ben otobüse bindikten sonra yağabilirdi ama ben otobüse bindiğimde neredeyse tek damla düşmüyordu. Hem tek kızdığım yağmur diil dönerken benim canıma okudu İstanbul hiç yakıştıramadım...

özgün dedi ki...

ah o kırmızı yol aaaaah...

Jr. Baudelaire dedi ki...

bitirdi beni ne diyosun.. normal zamanda olsa çok güzel aslında o deniz manzarası ama evdekileri düşününce deniz bana bişi ifade etmez hale geliyo..